Kayseri Chat - Kayseri Sohbet

19:39




CHAT KURALLARI VE RENKLER
CHATTE YASAKLANMA SEBEBLERI
1- SİTE REKLAMI VERME
2- MSN YADA MAİL ADRESİ VERMEK
3- NİCKİNDE REKLAM YADA MAİL ADRESİ VERMEK
4- KÜFÜR ETMEK.

5- HAFİF HAKARET İÇEREN KELİMELER KULLANMAK
6- ADMİNDEN MODLUK-ÜYELİK İSTEMEK.
TURUNCU RENK : ADMİN
1- MODLARI ATAMAK - GÖREVDEN ALMAK
2- SİTENİN GENEL DÜZENİNİ SAĞLAMAK
3- KULLANICILARI ÜYE (MAVİ) YAPMAK

BEYAZ RENK: MODERATÖR (MOD)
1- SİTEYE GİREN ZIYARETCILERI (YEŞİLLERİ) ÜYE (MAVİ) YAPABİLME
2- SİTEDEKİ ZIYARETCILERI VE ÜYELERİ KURALLARA GÖRE DENETLEME
3- YASAKLAMA VE CHATTEN ATMA
MAVİ RENK: ÜYE

1- SİTEDE TANINAN VE SİTEDE UZUN SÜRE ONLİNE OLAN KİŞİLERDİR.
2- YEŞİLLERE GÖRE DAHA ZOR YASAKLANIRLAR.
BANLANMALARI İÇİN ÖNCE ÜYELİKLERİNİN ALINMASI GEREKİR.
YEŞİL RENK : ZIYARETCI
CHAT KURALLARINA UYARAK SOHBET EDEN>>>> 3(uc) GUN BOYUNCA AKTIF OLAN ZIYARETCI YONETICILER TARAFINDAN UYE YAPILIR

Kurbağa oyunu

19:26



arabalarin arasindan karsi tarafa gecmeniz gerekiyor.Zevkli bir oyun. iyi eglenceler












Silahlı oyun

19:22


mouse tusunun sol tusu ile karsinizdakilere ates ediyorsunuz..6 mermisi vardir mermi bittigi zaman bosluk tusu ile yeniliyorsunuz


Aşkını ölç

19:06

Varmısın Yokmusun oyunu

19:01

Komik yazılar-Fıkralar

18:59

Hee diyirem..
Erzurum'a bilgisayarın daha yeni yeni gelmeye başladığı zamanlara ait bir anıyı Erzurum Kültür Kurumu İlköğretim Okulu'ndan Mansır Bey anlatıyor... Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır. Teknik servis elemanı bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok programının kullanımı ile ilgili bilgi verir ve ayrılır. Aradan bir iki saat geçer, işyerinden telefon: - "Kardeşim sizin anlattıgınız kimi yapirem fegat program düzgün çalışmiir." Teknik servis elemanı sorar: - "Nasıl yapıyorsunuz?" - "Senin anlattıgın kimi." - "Hata ne?" - "Yazdıgım bilgiler kaydetmeme ragmen saklanmiir." - "İşlem basamaklarını tek tek anlatır mısınız?." - "Tamam" diyor ve başlıyor, anlatmaya. - "Programı açirem. Malın adı bölümüne adını, adedi bölümüne adedini, birim fiyatını vb. yazirem. Hepsini yazdıhtan sonra senin anlattıgın kimi kayıt bölümüne basirem. Ekrana bir yazı geliir: Kaydetmek ister misiniz? E / H yazısı çıkir. Ben de diyirem Hee..."< O Haaaa
Yaşlı bilge ile ormana yeni gelen tavşan birlikte ormanda tur atarlar. Tavşan meraklı her gördüğünü sorar. Biraz sonra önlerine bir katır çıkar. – Tavşan “ Bilge bu nedir? Ne ilginç hayvan.” diye sorar. – “O Katır dır. Eşek ile Atın karışımıdır evladım.” der yaşlı bilge. Belirli bir süre sonra bu sefer karşılarına Kurt köpeği çıkar. - Tavşan tekrar sorar. “ Peki ya bu nedir??” - Yaşlı bilge cevap verir: “ O Kurt köpeği. Kurtla köpeğin birleşimidir evladım. Tavşanın aklında yavaş yavaş bir şeyler belirir..Kısa süre sonra karşılarına bir Devekuşu çıkar. Tavşan tekrar sorar. Yaşlı bilge onun adının Devekuşu olduğunu söyler. Tavşan uzun uzun bakar ve ohaa der.
Erkek kadın
Erkek: Tanrım, Kadınları niye bu kadar güzel yarattın?
-Tanrı cevaplamış:'Aşık olasınız 'diye...
-Erkek:Peki niye bazen aptal oluyorlar?
-Tanrı:Onlar da size aşık olabilsinler diye....
22 nolu karayolu
Amerika'da 22 no'lu karayolunda, devriye görevi yapan bir otoyol polisi arabasından yolu takip ederken, bir araba görmüş. Bu aracı radarla incelemiş ve minimum 50 km. ile gidilmesi gereken yolda bu aracın tam 22 km./saatle gittiğini fark etmiş. Bu araba yolu tıkıyormuş. Ve aracı durdurup sürücüyü uyarmaya karar vermiş. Ve aracın peşinden gidip aracı durdurmuş, birde ne görsün. Aracı kullanan çok yaşlı bir teyze. Ve aracın arkasındaki koltuklarda da çok korkmuş 3 tane yaşlı teyze daha var. Polisi görünce yaşlı sürücü: Polis bey çok mu hızlı gidiyordum? Diye endişe ile sormuş. Polis demiş ki; hanımefendi, hızlı değil, aksine çok yavaş gidiyorsunuz Ve bütün otoyol trafiğini etkiliyor! Radardan gördüğüm kadarıyla 22 km.hızla gidiyorsunuz. Yaşlı teyze: Ama, otoyolun girişinde 22 yazıyordu ve bende bu hıza uymak istedim! Polis: Teyzeciğim demiş, o 22 otoyolun numarası. Bu yolda min.50 km hızla gitmelisiniz. Kadın tamam, bundan sonra hızlanacağım demiş. Polis tam kendi arabasına giderken, gözü yine arkada oturan, hiç konuşmayan ve çok korkmuş 3 yaşlı teyzeye kaymış. Ve sormaya karar vermiş sürücüye. Teyzeciğim bir şey sorabilir miyim? Bu arkada oturan kişilerin nesi var? Çok korkmuş gözüküyorlar, sanki dillerini yutmuşlar gibi! Kadın şöyle cevap vermiş: valla bende anlamadım, 250 no'lu karayolundan çıktıktan beri böyleler.
Katı Sıvı Gaz
Olay, bir arkadaşımın annesinin gözetmen olarak bulunduğu ilkokulu dışardan bitirme sınavlarından birinde gerçekleşiyor. Dışardan bitirme sınavı ya, yağlı ballı adamlar da var sınavda. Gözetmenler sınav sırasında sıraların arasında dolaşıyorlar. Tam o sırada gözetmen bakıyor, adamın biri soruların hiçbirine cevap verememiş; acıyor adama. "Maddenin üç halini yazınız" sorusunu parmağıyla işaret ediyor ve adamın kulağına eğilip cevabı fısıldıyor: " Katı, Sıvı, Gaz." Sınav kurulunu dumura uğratan an cevap kagıtları okunurken gerçekleşiyor. Sorunun cevabı, kagıtların birinde aynen şöyle yer alıyor:- Katır, Sığır, Kaz
İmtihan Sorular
Temizlikçi bir kadın dışardan İlkokul diploması almak için sınava girer. Tabiat bilgisinden sorular ve cevaplar şöyle -Soru "Mide ne iş yapar?" -Cevap "Sindirim yapar, yediklerimizi ögütür." -Soru "Akciğer ne iş yapar?" -Cevap "Solunum yapar, Bizi yaşatır. -Soru "Kalp ne iş yapar? -Cevap "Dolaşım yapar. -Soru "Beyin ne iş yapar? -Cevap "Bizim apartmanda
kapıcılık yapar...

Komik resimler-Görüntüler

18:52

Komik videolar

18:34


Kayseri ilceleri

17:00

Image Hosted by ImageShack.us

Kayseri oto kiralama

15:34

Fabrika servisi-Gezi-Özel günleriniz için otobüsümüz vardır.otobüs için
ersinerses@hotmail.com yada 0539 333 74 77
Detaylı bilgi için www.Erses.Tr.gg

Kayseri Otomobil kiralama alttadır.
KAYSERİ ALVİS TRAVEL RENT A CAR
Fevzı Cakmak Mah. Sivas Cad. 50. yıl apartmanı altı no/95 Kocasinan/Kayseri

Kayseri otelleri

14:55

Hilton Kayseri
Merkez
5 Yıldızlı
Hilton Kayseri, 212 toplam oda, 312 toplam yatak, 2 delux suit, 7 junior suit, 2 özürlü odası, 1 presidential suit kapasiteli.

Adres : Cumhuriyet Meydani istasyon Cad No:1 / Merkez / Kayseri
Almer Otel Kayseri
Merkez
3 Yıldızlı
Almer Otel Kayseri, 75 toplam oda, 164 toplam yatak, 7 suit oda kapasiteli.

Adres : Osman Kavuncu Cad. Duvenonu Meydani / Merkez / Kayseri
Ski Resort Dedeman Erciyes
Merkez
3 Yıldızlı
Ski Resort Dedeman Erciyes Otel Kayseri, 53 toplam oda, 4 suit oda kapasiteli.

Adres : Tekir Yaylasi Erciyes Dagi / Merkez / Kayseri
Bent Otel
Merkez
3 Yıldızlı
Bent Otel Kayseri, 40 toplam oda, 90 toplam yatak, 8 suit oda kapasiteli.

Adres : Gevher Nesibe Mah. Ataturk Bul. No:40 / Merkez / Kayseri

Kayseri Modifiye

02:33

Best Tuning



FilmExtreme tuning

Diger Videolar


Kayseri önemli telefonlar

00:26

Valilik : (+90-352) 221 09 17
Belediye : (+90-352) 231 13 76
Hastane : (+90-352) 336 88 84
Polis : (+90-352) 338 14 02
Jandarma : (+90-352) 437 58 09
İl Turizm Müdürlüğü Tel : (+90-352) 222 39 03

Kayseri Resimleri

02:47

Kayserinin ismi Nerden Geliyor

02:45

İsminin MenşeiKayseri çok eski bir yerleşim merkezidir. Anadolu'da ilk siyasî birliği kuran Hititler bu bölgeye hâkim olmuşlardır. Kayseri yakınlarında bulunan "Kültepe" ve "Karahöyük"te M.Ö. 15. asra âit Asur ve Hitit kitâbe ve sanat eserleri bulunmuştur. Babillilerin zaman zaman bu bölgeye nüfusları uzamıştır. Frikya ve Lidyalılar ise bu bölgeye hâkim olamamışlardır. Asurlulardan sonra M.Ö. 6. asırda Persler bölgeyi istilâ etmişlerdir. M.Ö. 380 tarihlerinde Kayseri civârında Kapadokya Krallığı kurulmuştur. M.Ö. 4. asır sonlarında İskender'e, ölümünden sonra Selevkos (Asya) İmparatorluğuna tâbi olmuştur. M.Ö. 1. asırda Roma İmparatorluğu Birliğine katılmıştır. M.S. 17'de birlik dağılınca Roma İmparatorluğunun vilâyeti hâline geldi. Kapadokya Krallığı 15 kral ile 400 sene devam etmiştir. Kapadokya Krallığı zamanında Kayseri'nin güney batısında "Evsobia" veya "Mazaca" denilen şehir bulunuyordu. Romalılar zamanında Kayseri'yi diğer "Caesered"lardan ayırmak için "Caesered Mazaca" denmiştir. M.Ö. 77'de Ermeni Derebeyi Tigran Kayseri'yi âni bir baskınla yağma etti. M.S. 260 yılında Sâsânî Sahi Sahpur, Kayseri'yi yağma edip 12.000 Yahudi'yi öldürmüştür. O târihlerde Kayseri dünyanın sayılı büyük şehirlerinden olup nüfûsu 400.000'i aşıyordu. M.S. 395'te Roma İmparatorluğu ikiye bölününce bu bölge (Kapadokya) Anadolu'nun diğer bölgeleri gibi Doğu Roma (Bizans)'nın payına düşmüştür. Hıristiyanlık yayılırken Kayseri bu dinin en büyük merkezlerinden biriydi. M.S. 6. asırda İmparator Justinianus, Kayseri'yi surlarla çevirdi ve bazı îmâr faaliyetlerinde bulundu. Emevîler zamanında 690, 726, 729 ve 732'de İslâm orduları Halife Abdülmelik, Mesleme, Said ibni Hisam ve Süleyman ibni Hisam Kayseri'yi dört defa fethettiler. Fakat yeniden Bizans'ın eline geçti. Türkler Kayseri'yi Malazgirt Zaferinden birkaç yıl önce ele geçirmişler, fakat tam olarak 1071 zaferinden sonra hâkimiyet kurmuşlardır. Birinci Süleyman Sah, Kayseri'yi Selçuklu sınırları içine almış ve burası Konya'dan sonra Selçuklu Devletinin ikinci büyük şehri haline gelmiştir. 1071'den bu yana Kayseri devamlı Türk olarak kalmış muhtelif Türk devlet veya beyliklerinin hâkimiyetinde kalmıştır. Hiçbir işgal ve istilâya mâruz kalmamıştır. Selçuklular devrinde Kayseri, Konya'dan sonra ikinci başkent oldu. Selçuklu Sultani Alâeddin Keykubât zamanında Kayseri'nin durumu Bizans devrini gerilerde bıraktı. En parlak devrini yaşadı. Selçuklu Türkiye'sinin Konya'dan sonra en önemli şehri Kayseri'ydi. Dünyanın en güzel beldelerinden biri hâline geldi. Şehir birbirinden güzel eserlerle süslendi. Bugün Kayseri'deki eski eserlerin çoğu ve en değerlileri Selçuklu devrinden kalmış olanlardır. Selçuklulardan sonra İlhanlılar bu bölgeye hâkim oldular. 1277'de Mısır-Suriye Türk Memlûk Sultani Baybars Kayseri'ye geldi, fakat İlhanlılardan Kayseri'yi geri alamadı. On dördüncü asırda Emir Eretna İlhanlıların Anadolu genel vâlisi olarak Kayseri'ye geldi. İlhanlı İmparatorluğu yıkılınca Eratnaoğulları Beyliği kuruldu ve bu beyliğin Sivas'tan sonra ikinci başkentiydi. Eratnaoğulları'nın yerine geçen Kadı Burhaneddin'in hâkimiyeti uzun sürmedi. Şehir 1398'de Sultan Yıldırım Bâyezit tarafından fethedilip, Osmanlı Devletine katildi. Fakat dört sene sonra 1402'de Timur ile yapılan Ankara Savasından sonra Kayseri'yi Karamanoğulları ele geçirdi. Bir müddet sonra Kayseri'yi Maraş'ta bulunan Dulkadiroğulları Türk Beyliğine bıraktı. Karamanoğulları, Kayseri'yi Dulkadiroğulları Türk Beyliğinden geri alınca, Sultan İkinci Murad Hân 1436'da Kayseri'yi yeniden alarak Dulkadiroğulları Beyliğine verdi. (İkinci Murâd'ın annesi Dulkadiroğulları Beyi'nin kızı idi.) Bir müddet sonra Karamanoğulları Beyliği Kayseri'yi yeniden ele geçirdi. Memlûklar bir ara Kayseri'yi kuşattılar fakat alamadılar. 1508'de Sah İsmail Kayseri'ye geldi fakat kısa bir müddet sonra geri çekildi. Karamanoğulları Beyliği Osmanlı Devletine katıldığı için Kayseri, Dulkadiroğulları Beyliğinin idâresindeydi. Yavuz Sultan Selim Han 1515'te Kayseri'yi Osmanlı Devletine katınca Karaman (Konya) eyâletinin (beylerbeyliğinin) yedi sancağından (vilâyetinden) birinin merkezi oldu. 1825'te Kayseri'nin şehir nüfûsu 100.000 idi. Tanzimat'tan sonra Ankara eyaletinin (vilayetinin) beş sancağından biri oldu, üç kazası vardı. Cumhuriyet devrinde bütün sancaklara (mutasarrıflıklara) "vilayet-il" denilince Kayseri vilâyet oldu. "Kaysarîye" ismi Kayseri'ye çevrildi.

Kayseri iklimi Ve Bitki Ortusu

02:42

İklimKayseri İli'nde kışları soğuk ve kar yağışlı, yazları ise sıcak ve kurak karasal nitelikli Orta Anadolu iklimi egemendir. Ancak il iklimi, yükseltiye göre yer yer farklılıklar gösterir. Buna bağlı olarak ilde iklim, çukurda kalan bölgelerde daha yumuşakken, yaylalardan dağlık kesimlere doğru gidildikçe sertleşir. Örneğin, çevreye göre çukur bir alanda yer alan Develi Ovası’nda kış ayları görece yumuşak geçmektedir. Sıcaklık ortalaması, il merkezine göre daha yüksek kesimlerde yer alan Sarız ve Pınarbaşı ilçelerinde daha düşüktür. Aynı değer bir çöküntü çukurunda yer alan Develi İlçesi’nde de merkezdeki kadardır. Yağış miktarı ise, ilin yüksek kesimlerinde yer alan bölgelerinde daha fazladır.Kayseri İli'nin birçok yerinde bozkır iklimi özellikleri vardır. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. Yüksek yerlerde ise yayla iklimi hüküm sürer.En sıcak günler Temmuz ve Ağustos aylarında olup bazen 38 ºC’a kadar yükselir. Bu ayların ortalama sıcaklığı ise yaklaşık , 23 ºC’dir. En soğuk günler ise Aralık, Ocak ve Şubat aylarında olup sıcaklığın bazen -36º C’a kadar düştüğü görülmektedir. Kış ortalaması ise –2 ºC ile –6 ºC arasındadır. Son altmış yıllık gözlemlere göre merkezde ortalama sıcaklık, 10.4 ºC’dir.Kayseri’de kapalı gün sayısı oldukça azdır. Kapalı gün sayısı ortalama 68, açık ve güneşli gün sayısı ise 110 gün civarındadır. Ortalama nispi nem miktarı %65’tir. Ortalama yağış miktarı ise metrekareye ortalama 375 kg’dır. İl en fazla yağışı Nisan, Mayıs ve haziran aylarında almaktadır.Kayseri il merkezi ve 10 ilçesinde yer alanı istasyonlardan meteorolojik ölçümler yapılmaktadır.Bitki ÖrtüsüKayseri il topraklarında, ovalarda olduğu gibi dağ ve tepelik alanlarda da bozkır bitki örtüsü egemendir. İlin yüksek kesimlerinde yer yer iyi orman örtüsüne de rastlanırsa da topraklar genellikle bozuk orman ve çalılıklar ile kaplıdır. Bu duruma gelmesinde eski orman örtüsünün insan eliyle yok edilmesinde büyük payı vardır. İlin güney kesiminde toros dağlarının yer aldığı bölümde kara çam, kızıl çam, kök nar, ladin ve meşe türleri bulunmaktadır. İyi sayılabilecek nitelikteki ormanlar Tomarza, Yahyalı ve Develi ilçeleri çevresinde yer almıştır. Ormandan yoksun kalmış olan iç kesimlerdeki dağlarda ise seyrek çalılarla birlikte otluklar geniş yer tutar. Dağlar arasındaki çöküntü havzalarında ve ovalarında önceleri bozkır örtüsünün egemen olmasına karşılık, bu kesimler daha sonra geniş ölçüde tarım alanı durumuna getirilmiştir. Dağların etek bölümleri ise genellikle dağlık ve bahçeliktir. Dağların yüksek kesimlerinde güvenlikler (altragalus soyundan dikenli, yastık biçimli bitkiler), otluklar ve bunların arasında dikenlikler ve yüksek dağ çayırlarına rastlanmaktadır.

Kayseri Sanayi Ve Ticaret

02:40

Küçük sanayi siteleri ve organize sanayi bölgeleri sanayi sektörünün altyapısı olarak değerlendirilebilir. Kayseri'de KSS kapsamında 3500'e yakın işyeri yapılmıştır. İlde 8 KSS faaliyet göstermektedir. Kayseri'de 6 organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. 1. Organize Sanayi Bölgesi dışındaki Mimarsinan Organize Sanayi ve İncesu Organize Sanayi bölgeleri 2005 yılında faaliyete başlamıştır. Sanayi altyapısı çerçevesinde Kayseri Serbest Bölgesi de önemli bir yere sahiptir. Kayseri Serbest Bölgesi Türkiye'nin en büyük serbest bölgesi alanına sahiptir. Kayseri Serbest Bölgesinde 2007 yılı verilerine göre yaklaşık 43 tesis faaliyet göstermektedir. Kayseri 1. Organize Sanayi Bölgesinde 2006 yılı itibariyle 711 sanayi tesisi bulunmaktadır.Ticaret sektörü, gerek sanayileşme ve kentleşme olgularıyla olan iki yönlü bağlantısı ve gerekse yarattığı gelir ve istihdam açısından Kayseri için çok önemlidir. Sanayi yapısı ile tarım ve hayvancılık potansiyeli Kayseri'deki mevcut ticari hayatın gelişmesinde önemli bir yer tutmaktadır.Kayseri'nin sanayi üretim kapasitesi ve çeşitliliği dış ticareti de geliştirmiştir. takribi bir buçuk milyar dolar ihracat gerçekleştirilmektedir. İlde 20000'i aşkın ticaretle uğraşan işyeri vardır. Kayseri'de bankacılık da gelişmiştir.Gelişim bileşenleri açısından Kayseri yeterli bir ildir.Sanayinin gelişimini sürdürmesi açısından Kayseri'nin avantajlı olduğu ve olmadığı durumlar irdelendiğinde, dezavantajlı durum görülmemektedir.

Kayseri Pastirmasi

02:38

Orta çağda yaşayan Romalılardan Avrupa'ya akın eden Hun Türklerinin pastırmayı bir yiyecek maddesi olarak kullandıklarını öğreniyoruz yine Romalı bir yazar olan Waber Baldamus, Antalyalı Amianus MS 273-275 yıllarında yazmış olduğu eserinde Türklerin et ürünleri ile ilgili yiyecek alışkanlıklarından bahsettiği bildirilmektedir.Bugün bile Macar müzelerinde sergilemekte olan Hunlara ait iki cepli eyerlerinden öğreniyoruz ki kurumuş etler atın baldırına ve vücuduna değmemektedir. Orta Asya'dan batıya akın eden Türk Hun süvarilerinin eyerlerinin çantalarını dolduran kuru et konservesi,Anadolu'ya gelerek yerleşen Oğuz Türklerin de pastırmacılığın bulunması ve günümüze kadar gelmesi bugün Orta Asya bozkırlarında yaşayan göçebe Türklerin sonbaharda kışa hazırlık olarak tuzlu,kuru ve dumanlı et konserveleri yapmaları bu sanatın orta Asya dan geldiğini göstermektedir.Hayvanlarının iyi şekilde ıslah etmiş ve bir çok yeni ırklar meydana getirmiş olan Türkler hiç şüphesiz ki bunlarında etinden en iyi şekilde istifade etmesini bilen insanlardır.Kayseri'de Pastırmacılık ise Orta Asya dan gelen Türklerin etkisiyle başlamış ve zamanla daha da gelişmiştir 1611-1682 yılları arasında yaşamış olan ünlü Seyyah Evliya Çelebi,Seyahatname isimli eserinde ..lahm-ı kadit namı ile şöhret bulan kimyonlu sığır pastırması ve miskli (güzel kokulu)et sucuğu bir tarafta yoktur. diye belirtmektedir.Tarihten günümüze kadar gelen bu damak zevkimizi,Kayseri'nin özel iklim koşullarında,kendisine has yer altı kaynak suları ve lezzet ustalarının el maharetleriyle imal eden ŞAHİN Et ve Et Mamüllerin de geleneksel tat ve lezzeti bulacaksınız.Bu arada Pastirmayi dogramakta bir magrifettir ne kadar ince kesilirse tadi o kadar artar.

Kayseri Yeni Stadyumu

02:35

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, yaklaşık 57 milyon YTL'ye ihale edilen stadın temelinin gelecek ay başında atılacağını bildirdi.Özhaseki, gazetecilere yaptığı açıklamada, yeni yaptırılacak stat için daha önce eski stat yeri karşılığı yapılması amacıyla düzenledikleri ihaleye müşteri çıkmadığını hatırlattı.Bunun üzerine eski stat yerini satarak yeni yapılacak stada kaynak oluşturmayı kararlaştırdıklarını ifade eden Özhaseki, bunun için yaptıkları ihalenin sonuçlandığını bildirdi.İhaleyi 56 bin 938 bin YTL'lik teklifi ile Paşalı-Boz İnşaat ortak girişiminin kazandığını hatırlatan Özhaseki, şu bilgileri verdi:''İhaleye 8 firma katılmıştı. Bunlar arasında en düşük teklifi veren firmayı araştırdık. Daha önce yaptığı işleri değerlendirdik. Firma yetkilileri, gelecek yıl sonuna işi tamamlamayı taahhüt etti. Sonuçta ihaleyi bu firmaya verdik. Firma, Galatasaray'a 7 bin 500 kişilik tribün hediye eden ve Galatasaray ile Seyrantepe projesini imzalayan başarılı bir firma. Stadın temelinin gelecek ay başında atılmasını hedefliyoruz.''Temel atma törenine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da gelmesi için girişimlerde bulunduklarını bildiren Özhaseki, stat ve terminalin temel atma törenleri ile birtakım temel atma ve açılışlar için Başbakan Erdoğan'ın 4 Kasım'da Kayseri'ye gelmesini beklediklerini söyledi.

Kayseri Saglik Hizmetleri

02:30

Kayseri'de sağlık hizmetleri Sağlık Bakanlığı'na bağlı kurumlarda, Erciyes Üniversitesi'nde, özel sağlık kuruluşlarında ve Askeri Hastanede yürütülmektedir. Bu kurumlara bağlı olarak toplam 21 hastane mevcuttur.İl genelinde toplam 668 uzman doktor, 456 pratisyen doktor, 278 asistan doktor, 177 diş hekimi görev yapmaktadır. 1360 hemşire, 650 ebe, 814 sağlık teknisyeni, 351 eczacı ve 271 sağlık memuru ile birlikte toplam 5025 sağlık görevlisi bulunmaktadır.Bu durumda; bir uzman hekime düşen nüfus 1646, bir pratisyen hekime düşen nüfus 2411 ve bir hemşireye düşen nüfus 809 kişidir. Yatak işgal oranı yüzde 75.3, bebek ölüm hızı binde 16.1’dir.Sağlık Bakanlığına Bağlı KurumlarSağlık Bakanlığına bağlı 13 hastane, 102 sağlık ocağı, 151 köy sağlık evi, 259 mahalle sağlık evi, 2 verem savaş dispanseri ile 1 ana çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezi bulunmaktadır. Hastanelerin isimleri ile yatak kapasiteleri EK 8’deki 29 nolu tabloda verilmektedir.Erciyes Üniversitesi HastaneleriErciyes Üniversitesine bağlı Gevher Nesibe Hastanesi 866, Mehmet Kemal Dedeman Onkoloji Hastanesi 80, Mehmet ve Yılmaz Öztaşkın Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi 122, Semiha Kibar Organ Nakli ve Diyaliz Hastanesi 56 yatak olmak üzere toplam 1.124 yatak kapasitesi bulunmaktadır. Erciyes Üniversitesi Hastanelerine ait bilgiler EK 8’deki 30 nolu tabloda yer almaktadır.Özel HastanelerKayseri'de 7 özel hastane bulunmaktadır. A.Çeşmebaşı Melikgazi Belediye, Ömür, Kalp, Güneş, Sevgi ve Derman Hastanesi adıyla bilinen bu hastanelerde toplam 181 yatak bulunmaktadır. İlde bulunan özel hastanelere ait bilgiler EK 8’deki 31 nolu tabloda yer almaktadır.İlde ayrıca; Kızılay Tıp Merkezi, İbni Sina Tıp Merkezi (2), Hunat Tıp Merkezi , Tekden Tıp Merkezi, Lokman Hekim Tıp Merkezi, Örnek Tıp Merkezi, Özel Dünya Tıp Merkezi ismi altında toplam 8 adet özel tıp merkezi bulunmaktadır.Güneş Polikliniği, Kayseri Polikliniği, Şelale Polikliniği, Melikgazi Merkez Polikliniği, Yaşam Polikliniği, Tek Polikliniği, Deva Polikliniği, Sevgi Polikliniği, Davet Polikliniği ve Çare Polikliniği adı altında 10 adet özel poliklinik vardır. Ayrıca İlde Kayseri Lazer Göz Merkezi, Alfa Teşhis Merkezi , Hüma Dal Merkezi, Özel Kayseri Göz Merkezi ve Özel Fizirom F.Tıp Merkezi bulunmaktadır.24 Tıbbi tahlil laboratuvarı, 1 adet böbrek taşı kırma merkezi, 36 röntgen teşhis laboratuarı, 106 özel muayenehane, 128 özel diş hekimliği (muayenehane), 319 özel eczane, 3 adet özel diş polikliniği ve 11 ecza deposu, ilde bulunan diğer sağlık kuruluşlarıdır.Ve her gecen zamanda artmaktadir.

Kayseri Erciyes Dagi

02:27

İÇ ANADOLUMUZUN Tekir Yaylası üzerinde bulunan ERCİYES Kayak Merkezi (3916) m. Türkiye'nin en gözde manzarası , Kayak öğrenme ve yapmaya en elverişli düzgün pisteine sahiptir. Kayseri ilinin 25 KM güneyinde yükselir. Kayak severler bilir ; Kayak kaymanın zevkini en güzel toz kar verir en güzel toz karı erciyes verir. Toz kar zevkini ve kayağın tadının doruklarına ulaşacağınız erciyeste 8 adet mekanik lift bulun maktadır. Bunlardan 3'ü Baby-lift 3'ü teleski ve 2'si dünyada kayakçıların en çok tercih ettiği telesiyejdir. Bu telesiyejler ZÜMRÜT Limited Şirketinin bünyesinde bulunup Erciyes kayak merkezinin en uzun ve taşıma kapasitesi en fazla olan mekanik tesisidir. 1'inci telesiyej1500m uzunluğunda olup, 2215 rakımdan başlar ve2550 rakımda biter. Daha çok profesyonel kayakçılara hitap eden 2'inci telesiyej 1600 mt uzunluğunda olup sizleri 2550 rakımdan alıp 3000 rakıma ulaştırır. Bu özelliklerinden dolayı Türkiye de bulunan en uzun chair -lifttir.Konumu: Kayseri’nin hemen güneyinde yükselir. Yaz tırmanışları için en uygun zaman Mayıs-Ekim ayları arası. Sönmüş genç bir volkan dağ, Orta Anadolu’nun en yüksek doruğudur. Dağın kuzeyinde 700 m. uzunlukta bir dağ buzulu vardır. Doğu yüzünde 2100-2900 m. yükseklikte yer alan Tekir yaylası bir kış sporları merkezidir. Telesiyejden sonra kamp yeri olan Çobanini’ne kışın yürüyerek yaklaşık 2,5-3 saatte gidilir. Tırmanış genellikle Çobanini’nden mola taşına kadar 1 saat sürüyor. Mola taşı tam şeytan deresinin ağzındadır. Buradan, küçük zirve yaklaşık 2-3 saat sürer. Orta Anadolu'nun en yüksek doruğu olan Erciyes Dağı (3916 m.) Kayseri ilinin hemen güneyinde yükselir. Erciyes Dağı, sönmüş bir volkandır. Üzerinde birçok yan volkan konisi bulunur. Dağın yüksek kısımları yılın her mevsiminde kalıcı karlarla örtülüdür. Dağın kuzeyinde ise 1 km. uzunlukta bir dağ buzulu mevcuttur. Erciyes Dağı'nın 1500 m. yüksekliğe kadar olan kesimleri bağlarla kaplidir. Dağın doğu yüzünde 2100-2900 metreler arasında yer alan Tekir Yaylası aynı zamanda bir kış sporları merkezidir. Kayseri şehir merkezine 25 km. uzaklıktadır. Erciyes Kayak Merkezi, ülke düzeyinde dağ turizmi ve özellikle kış sporları turizmi açısından, geliştirilmesi gereken bir kaynak özelliği taşmaktadır. Kayak alanları % 30 ile % 10 arasında değişiklik gösteren eğime sahiptir.

Kayserinin Tarihi Eserleri

02:24

Tarihi yapılar uygarlıkların mirası olarak bırakılan kültür varlıklarıdır. Bu anıtların bakımı iyi yapılamadığından, günden güne yıpranarak mimari, tarihi ve estetik özelliklerini kaybetmektedirler. Tahribata neden olan bakımsızlık, ilgisizlik ile iklimsel şartların olumsuz etkilerinin yanı sıra, bu tarihi yapıların üzerinde yetişen bitkilerin de payı bulunmaktadır. Bu bitkiler, tarihi yapılar üzerinde estetik olarak güzel görüntü vermeleri yanı sıra zamanla yapıların bozulmasına neden olmaları açısından zararlıdır. Young (1996) tarihi anıtlar üzerinde bulunan mikroorganizmaların bunlara büyük oranda zarar verdiklerini bildirmiştir. Bu yapıları çevreleyen duvarlar üzerinde bulunan bitkilerin estetik özelliği ve bitki türleri hakkında az sa-yıda çalışma yapılmıştır (Ahmed ve Durrani 1970; Gemici et al. 1991; Aksoy ve Çelik 2000).Bu çalışmada Kayseri'deki tarihi yapılar üzerinde bulunan bitkilerin, bu yapılara verdikleri zararları ve buralara nasıl taşındıkları üzerinde durulacaktır.Araştırmamız sonucunda Kayseri ve çevresindeki tarihi yapılar üzerinde 10 fa-milyaya ait 27 tohumlu bitki türü tespit edilmiştir. Tarihi yapılarda görülen türle-lerin listesi aşağıda Cetvel'de ve örnek resimlerde verilmiştir.Bu türler arasında en sık görülenler; Parietaria judaica, Verbascum mucronalum. Alkanna orientalis var. Oientalis, Bromus tectorum ve Conyza canadensis'dir. Ortü değeri en yüksek ve en çok bulunan türler sırasıyla Parietaria judaica, Verbascum mucronatum, Alkanna orientalis var, Orienlalis ve Bromus tectorum'dur. Tarihi binaların duvarlarında sıcaklık değişimleri rüzgar aşındırması ve yağışların etkisi sunucu yıpranmalar oluşmaktadır. Yıpranan bina duvarları üzerine rüzgarla bir miktar toprağın taşınması ve atmosferdeki toz bulutlarından da bir miktar ilavesiyle ortam bitki tohumlarının çimlenmesine elverişli duruma gelmektedir. Daha sonra bitkilerin diasporları rüzgar veya hayvanlar tarafından taşınmaktadır. Bu taşınma olaylarında Composirae familyasından üyeleri paraşütleri olan diaspor içerdiğinden (Senecio, Conyza ve Sonchus) daha başarılı olmaktadır. Ayrıca karıncalar ve kuşlar da Poacae üyelerini taşımaktadır (Ridley, 1930). Bunlara ilaveten kuşların yedikleri tohumların bir kısmının tohum kabuğunun kalın olmasından dolayı, midesinde sindirilememekte ve dışkıyla birlikte dışarı atılmaktadır. Bu durum Capsella bursapastoris (Çoban çantası) iyi bir örnek teşkil etmektedir ( Aksoy, 1998).

Kayseri Mutfagi

02:22

Kayseri'nin zengin bir mutfak kültürü vardır . Kayseri adıyla adeta özdeşleşmix olan pastırma ve sucuğun ünü, tüm yurtta tanınmıştır. Nefis yemek çeşitleri arasında mantının ise özel bir yeri vardır. Günlük sofralarda, ziyafetlerde ve düğünlerde çok özel yemekler hazırlanır. Geleneksel yaşam tarzının sürdürüldüğü dönemlerde, beslenme ve tüketim alışkanlıkları günümüzden farklıdır. Kent yaşamının insanlara sunduğu olanaklar şüphesiz ki bu alışkanlıklar ve beslenme biçimini değişime uğratmıştır. Ancak Kayseri'nin yöresel yemekleri bu değişimden etkilenmeden geleneksel tad ve lezzetlerle softaları süslemektedir.Pastırma sofralarda aranan ve sevilen, lezzetli bir gıda maddesidir. Pastırma yapımında büyükbaş hayvanlar yeğlenir. Kesimden sonra etler tuzlanır. Tuzlamadan çıkarılan etler bol suda yıkanır ve çengellere asılır. Birbirine değmeyecek şekilde 10-15 gün kurumaya bırakılır. Etler alımsı bir renk aldığında indirilerek bir gün cenderede bekletilir. Ertesi gün çemene yatırılır. Çemenlenen Pastırma 4-5 gün içinde konur ve piyasaya sevk edilir. Pastırma imalinde, bir sığırın kesilmesinden sonra, parçalara ayrılan etlerin cins ve yerlerine göre, “arka sırt, dilme, eğrice, kuşgömü, şekerpare” gibi çeşitli isimleri verilir. Kayseri'de Pastırma ve sucuğun pazara yönelik olarak yapılmasının yanında, özellikle sucuk evlerde de yapılır. Pastırmayı ilk yapanların Orta Asya'da Hun Türkle ri olduğu bilinmektedir. Nitekim, Waber Baldaınw isimli Romali yazar kitabında, Antalyalı Ami anus'un 273-275 yıllarında yazmış olduğu eserinde, Hun Türklerinin bu husustaki adetlerinden şu şekilde bahsettiği bilinmektedir: “Hunlar yemek tanımazlar, yaban etleri ile atın sırtında, baldırları arasında ezdikleri yan pişmiş eti yerler.” Halbuki Macar müzelerinde bulunan Hunlara ait iki cepli at at eyerleri, kurumuş etlerin bu çantalara sokulduğumu ve atın baldırına, vücuduna değmediğini göstermektedir. Orta Asya'dan batıya akın eden Türk Hun süvarilerinin eyerlerinin çantalara dolduran kuru et konservesi, Anadolu'ya gelerek yerleşen Oğuz Türklerinde Pastırmacılığın bulunması ve yüzyıllardır zamanımıza kadar yaşayıp gelmesi, bir gün Orta Asya bozkırlarda yaşayan Türkleri sonbaharda kışa hazırlık olarak tuzlu, kuru ve dumanlı et konserveleri yapmaları, bu yiyeceğin Orta Asya'dan geldiğini göstermektedir. Hayvanların en iyi şekilde ıslah etmiş ve pek çok yeni ırk meydana getirmiş Türkler, hiç şüphesiz ki bunları etlerinden de en iyi şekilde yararlanmasını bile: insanlardır (Özdemir, 1994). Kayseri'de Pastırmacılık bir şekilde Orta Asya'dan gelen Türklerle başlamış ve zamanla gelişmiştir. Ünlü Gezgin Evliya Çelebi 17. Yüzyılda Kayseri'den şu şekilde sözetmektedir: “Makulat ve imalata has beyaz ekmeği, lavaşa yufkası, katmerli böreği, namı ile şöhret bulan kimyonlu sığır Pastırmas? ve nilskli et sucuğu bir tarafta yoktur” (Evliya Çelebi, 1970). Evliya Çelebi'nin Seyahat namesi ‘ndeki bu bilgilerden de anlaşıldığı kadarıyla, Kayseri'de 17. yüzyılda Pastırma imalatı vardı.Kayseri mutfağı ağırlıklı olarak unlu ve etli besinlerden oluşur. Mantı Kayseri'nin en gözde yemeğidir. Araştırmalara göre 36 çeşit mantı pişirilmektedir. Bunlar arasında en yaygın olan etli mantıdır. önce mi ve su katılarak yoğrulur. Bu yoğurma işi epeyce devam ettikten sonra hamur sertleşme kıvamına gelince hamur tahtası üzerinde bezelere ayrıldıktan sonra oklava ile açılır. Sonra açılan yuf ha küçük kareler halinde kesilir ve içerisine baharatla et konarak büldilür. “Mantı doldurma” denilen bu işi, kadınlar dayanışma halinde, birkaç kişi birlikte yaparlar. Daha sonra mantılar kaynamış suya atılır ve bir müddet pişirilir. Mantılar dişe yapışmayacak şekle gelince ateşten indirilir. Kevgirden süzülür ve bir kaba boşaltılır. Ayrıca tava içinde yağ ile salça ve bir miktar suyun ilavesiyle meydana gelen karışım mantının üzerine dökülür. Sarımsaklı yoğurt ve sumak ilave edilerek yemeye hazırlanmış olur.Evlerde en çok tüketilen ve halk arasında “Aşmakarna” tabir edilen yiyecek türü, kesme çorba, erişte ve makarnadan oluşur. Lğşenlerde yoğrulan hamur katı kıvama girdikten sonra, yufka haline getirilip çok ince doğranır. Bu hamura yerine göre yumurta da konur. Aşmakarna denilen yiyecekten çorba; azami bir santim uzunluğunda ve bir milimetre kalınlığında olur. Eriştenin boyu ise aynı kalınlıkta olup, beş santimetreye kadar çıkar. Makarna ise bir san timetrekareye yakın bir boyutta kareler halinde kesilir. Kesilen ürünler daha sonra rutubeti gidecek şekilde kurutulur. Aşmakarna kesimi kışa hazırlık olarak yaz sonu veya sonbaharda yapılır. Bu da yine kadınlar arasında dayanışma ile yapılan bir iştir. Yağ, salça ve kıyma konulup pişirilirken, baharatla, özellikle naneyle zenginleştirilen çorba çok lezzetlidir. Makarna da mantıya benzer yöntemle pişirilir. Kaynayan suya atılarak haşlanan eriştenin ise, piştikten sonra suyu süzülür , üzerine tereyağı ve salça karışıma dökülerek yenmeye hazır hale getirilir. Unlu yiyeceklerden bir diğeri, su böreğidir. Hamur, yufka şeklinde açıldıktan sonra kaynar suda haşlanır. Kabı, fırınağzı, karın-mumbartlar arasına yağ serpilir, iki kata maydanozlu kıyma konulur. Daha sonra fırında kızartılır. Kuru börek, tandır böreği, katmer yine ünlü yiyeceklerdendir. Arabaşı, hem yapılması, hem de yenmesi marifet isteyen bir yemektir. Bir ölçek una on ölçek su konularak iyice kaynatılır. Belli bir kıvama geldikten sonra sinilere dökülerek soğumaya bırakılır. Pıhtılaşan hamur, ayrıca pişirilen tavuk etli çorbayla içilir. Bu daha çok çerez türü bir yemektir. Yalnız kış aylarında yenir. Tavuk etli çorbası oldukça fazla biberlidir, limon sıkılır ve genellikle oturmalarda gecenin geç saatlerinde yenilir. Bu yemeğin en önemli adabı, kaşığa büyük parça halinde hamur almak ve bunu çorba tasma batırırken içine düşürmemek ve hamurları çiğnemeden yutmaktır. Hamuru düşürenlere, aynı yemeğin yaptırılması cezası uygulanır. Güveç Kayseri'nin en gözde yemekleri arasındadır. Toprak güveçlerde, özellikle yaz aylarında sebzeden yapılan bir yemektir. Ana malzemesini, patlıcan, domates, biber, sarımsak ve et oluşturur. Buna patates ilave edildiği de olur. Bunlar katlar halinde döşendikten sonra fırına verilir. Pehli, sulu köfte, pirinçli köfte, saç keb, yağbari, pöç, kovalama, üzüm yemeği etli ve yumurtalı yemeklerin en ünlüleridir. Tatlılar ise zengin bir çeşide sahiptir. Oklava baklavası, açma baklava, kamış baklava, güllü baklava, fincan ağzı, nevzine, un helvası, telteli (pişmaniye), dut pekmezi, aside, incir dolması Kayseri sofralarını süsleyen tatlılardır. Bunların dışında Kayseri'nin kendine özgü çok çeşitli yemekleri vardır.

Kayseride Gezilecek Yerler

02:15

Dünyanın en yüksek ikinci şelalesi durumunda olan Kapuzbaşı şelalesi, görenleri adeta büyülemektedir. İrtifa akışı itibari ile Uganda'da bulunan Victoria çağlayanı (100 mt.) hariç, ABD'de bulunan Niagara'dan 55 m., Finlandiya'da bulunan İmatra'dan 25 m., Erzurum'daki Tortum'dan 50 m., Antalya'daki Düdenden 25 m. ve Manavgat'tan 5. m. daha büyük olan Kapuz başı şelalesinin aktığı yerin rakımı ise 700 m. dir. Aladağ'ın zirvesinde bulunan kar ve buzullardan beslenmekte ve yeşilköye 3 km. uzaklıkta olup, ziyaretçilerini yazın sıcaklığında buz gibi çağlayan sularının serinliği ile karşılamaktadır. Zamantı ırmağının iki yanında ve ırmağın üzerini kapatan tabii bir köprünün baş kısmında yer alan biri 20 m. diğeri 10 m., yükselikte iki şelale vardır. Yine Kapuz Başı Köyü yakınında tepenin doğu ve güneyindeki derin vadi yamaçlarından irili ufaklı büyük bir gürültü ile akan ve görenleri hayrete düşüren vadinin yamacından, Voklüz ayna şeklinde çıkan sular büyük şelale halinde Suarisi deresine dökülerek oradan da Zamantı ırmağına karışmaktadır. Yörede 5 tanesi büyük, iki tanesi küçük olmak üzere yükseklikleri 40 ile 80 m'yi bulan ve her biri dereyi besleyecek güçte olan 7 şelale vardır. Ayrıca ilçeye 7 km. uzaklıkta Derebağ Kesteliç Şelalesi de görenleri büyüleyecek derecede bir görkeme sahip oluşuyla, görmek isteyenleri etkileyecek bir doğa harikasıdır.Kayseri’nin Yahyalı İlçesi, halılarıyla olduğu kadar, Kapuzbaşı şelalesiyle de ünlüdür. Kayseri-Develi yoluyla Yahyalı’ya ulaşılıyor önce. Kayseri merkezinden 165 km olup, yaklaşık 1.45 - 2 Saatlik bir zamanda gidilmektedir. Yahyalı-Kapuzbaşı arasındaki 76 km’lik yol, stabilize, toprak, engebeli, dar ve virajlı. Yaklaşık 2 saat sürüyor. Ama büyük bölümü orman içinden geçen yolun manzarası keyif verici. Yorgunluğu alıp götürüyor.Kapuzbaşı Şelaleleri, Aladağ Milli Parkı sınırları içerisindedir. Şelale, Aladağlar trekking parkurunun en güzel durak noktalarından biri. Adana-Kayseri arasındaki Aladağlar geçişini 5 günde tamamlayan gruplar, 4. gün Kapuzbaşı Şelaleleri’nin yanıbaşında çadır kurup konaklıyorlar. Denizden yüksekliği 2000 metre olan bölgeye, yaz aylarında gidilmeli.Kapuzbaşı’da, 70 metre yükseklikten ve 7 ayrı noktadan dökülen Aladağ ve Aksu çayları, muhteşem bir görüntü oluşturuyor. Debinin çok yüksek olması nedeniyle, su zerrecikleri çok geniş bir alana yayılıyor ve yaz aylarında keyifli bir serinlik duygusu yaratıyor.

Kayseri Tarihi

02:12

Mazaka, Kaisareia, Kayseri... 6000 yıllık bir şehir... M.Ö. 2000 yıllarında Anadoluya gelen Hititler, Kayseri yakınlarında Kültepeyi (Kaniş) kurmuş. M.Ö. de Mazaka adıyla Bağımsız Kapadokya Krallığının başkenti olan şehirde inanmayacaksınız belki ama 400 bin kişi yaşıyordu. M.S. 1782 de Roma eyaleti olan bölgenin başkenti olan şehrin adı artık Kaisareiadır. Bizans, 691 ve 721 yılları arasında Arap akınlarına uğrayan kent 1071 de Selçukluların egemenliğine geçer. Şehir daha sonra sırasıyla Danişmendliler, Moğollar, Eretna Beyliği ve 1398 yılında da Osmanlıların yönetimine geçer. Nihayet 1463 yılında Fatih Sultan Mehmet şehri Karamanoğulları''ndan alarak Osmanlılara bağlamıştır. Osmanlılar zamanında Kayseri, 1511''de Şahkulu ve Celali isyanları, 16. yy. sonrası Karayazıcı isyanı, 1624''te de Abaza Mehmet Paşa isyanı gibi önemli siyasi olaylara sahne olmuştur.18. yüzyılda ise, devletin sıkıntılarından faydalanarak hanedan ailelerinin ortaya çıkması, eşkiyanın artması şehrin sosyal ve ticart hayatını etkileyen en önemli olaylardır. Bu arada, şehir 1717 ve 1835 yıllarında iki büyük zelzele geçirmiş, harap olmuştur. Kayseri, XIX. yüzyıl sonlarında Ankara vilayetine bağlı Kayseri Sancağı''nın merkezi olmuştur. Kurtuluş Savaşı sırasında Develi''nin Bakırdağ bucağı bir süre Fransız işgali altında kalmıştır. Yunanlıların Haymana''ya kadar ilerlemesi üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 24 Temmuz 1921''de hükümet merkezinin Kayseri''ye taşınmasına ve Ankara halkının da Kayseri''ye göç etmesine karar vermiştir. Kayseri''deki lise binası TBMM toplantıları için hazır duruma getirilmiştir. Kayseri bağımsız sancak merkezi iken; 1924 Anayasası ile vilâyet yapılmış, Cumhuriyet''in ilk yıllarında 39.500 nüfuslu, harap, küçülmüş, fakirleşmiş bir şehir halini almıştır. 1927 yılında demiryolu hattının şehre ulaşması ile ulaşımda büyük bir gelişme olmuştur.